Örnek vericek olursak; Nasıl bir insan kendinde sevdiği şeyleri bir çırpıda silip değiştiremiyorsa,
bir okadar ki...
Kendinde sevmediği özellikleri hafiften törpüleyip, sonra kökten değişimin dipsiz kuyusuna atabilir. Nasıl ki...
Bazen bir olay bizi derinden etkiler, ya da bir söz, hatta bir resim bile..
Demek istediğim şey, değişim bir neden sonucu ortaya çıkar.
Sebepsiz değişim, değişim değildir, Hiçbir insan durduk yere değişmek istiyorum deyip değişemez, Haa, kısa süreli bir değişim yaşayan insanlar nedir?.. Bu bir taklitten öte birşey değildir. İnsan birşeyi geçici olarak yapıyorsa bilhakis ki o hevestir. İnsan doğası, kandırılmaya müsait bir yapıya sahip olduğu için, İnsan nefsinin yenilgisine düşer ve arzuladığı kişi olmak ister, kısa süreli değişimi yaşayabilir. ve bu daha öncede söylediğim gibi taklitten öteden başka bir öteye gidemez gidemez,
İnsan değimi yaşaması için öncellikli en temel etken, bir olaydır. Bu küçük veya büyük bir olay olabilir.
(Kim bilir belki bizi en çok etkileyen küçük dediğimiz olaylardır..)
Bu netice sonucunda insan pişmanlık duygusuyla veya olması gereken için ideali için kendisine söz verir.
Bu aşamadan sonra gerekli olan diğer temel etkenler; inanç ve sabırdır. Çünkü gerçek değişim kısa bir yol değil, uzun bir yoldur,
İnsanın kendine inancı ve sabrı varsa yolun sonuna gelip değişimi yaşaması kaçınılmazdır işte bu kabildir.
Yolun sonu için inanç olduğu kadar sabırda en önemli etkendir.
İnsan bunlardan yoksunsa vay ki vay.. Bir okadar bedbahttır.
Değişimi yaşaması güçtür, işte bu direnmeye tabiidir.''
Baybars Bilim (Felsefi Karalamalarım)
